Animasyon Projeniz İçin En İyi Seslendirme Sanatçısını Seçin
Animasyon Seslendirmeleri herkesin en çok imrendiği, hoşuna gittiği ve merak ettiği alanlardan biridir. Tabi bu ilginin oluşması için projelerdeki seslendirme sanatçılarının da ne yaptıklarını biliyor olması gerekir. Aksi halde ne yaptığının farkında olmayan bir seslendirmenin, karakteri canlı kılması imkansızdır. Eğer siz de bir animasyon projesi hazırlığı içerisindeyseniz, karakterlerinizi hayata geçirmek için en iyi seslendirme sanatçılarını veya ses oyuncularını tercih etmelisiniz.
Çocukken, hepimiz cumartesi ve pazar günlerini iple çeker; sabah kuşağındaki çizgi filmleri izlemek için erken kalkardık değil mi? Karakterleri, parlak – doygun renkleri görünce hepimiz heyecanlanır ve kendimizi o kovalamacanın içinde bulurduk; o kovalamacanın en zorlu anlarında bizler de nefesimizi tutar ve ekrandaki o karakterlere içten içe katılır/ eşlik ederdik.
Animasyon seslendirme sanatçıları da şüphesiz ki bu çocukluk kıvılcımını, kendileriyle birlikte yetişkin yaşamlarına taşıyarak; ilgi ve hayranlık uyandıran bir mesleğe dönüştürdüler.
Karakterleri ekranda görmenin ve taklit etmenin kolay olduğunu düşünebilirsiniz. Ama önemli bir nokta var ki; o da animasyon seslendirmenin diğer seslendirme türlerinden daha fazla hazırlık gerektirdiğidir. Kayıt stüdyosuna girip tuhaf sesler çıkarmanın, önünüzdeki bir metinde yazılı olanları istenilen bir tonda okumaktan daha kolay olabileceğini düşünebilirsiniz. Ama bize güvenin; bu iş o kadar kolay değil!
Bir karakteri seslendirmek söz konusu olduğunda göz önünde bulundurulması gereken birçok koşul vardır, bunlardan biri de; Stanislavski Oyunculuk Yöntemi’dir.
Bilmiyorsanız Konstantin Stanislavski, oyunculukla ilgili bilgi ve beceriye ulaşabilmek için, belirli egzersizlerle ve eğitimle yöntemselleştirme çabası içine girerek, bir metot geliştiren ilk kişidir. Stanislavski, tiyatro hayatı boyunca incelikli bir oyunculuk yöntemini araştırmış ve insan bedeninde bir yaşam yaratmanın insan ruhundan geçtiğine inanmıştır; yöntem, sahne üzerinde ruhun hayat bulmasıdır. Stanislavski Oyunculuk Yönteminde oyuncu yaşama doğrudan bakabilmelidir.
Bu kısa bilgilendirmeden sonra zihninizde bazı taşlar yerine oturmaya başlamış olmalı! Seslendirmen; karakterin nasıl düşündüğünü, yaşadığı dünyanın bağlamını, güdülerini, duygularını anlayabilmeli ve karaktere dönüşebilmelidir.
Animasyon filmlerine baktığımızda karakterlerin içinde bulunduğu tonlarca aksiyon vardır. Bu aksiyonlarda insan bedeninin yapamayacağı; fakat animasyondaki karakterlerin formlarının farklı şekillere girebildiğini/bükülebildiğini ve hareket edebildiğini görmekteyiz. Örneğin; ‘bir karakterin üzüldüğü anda aşağıya bakması’ gibi. Animasyonda, başının büyük ölçüde aşağıya doğru bir açıyla eğildiğini, göz kapaklarının yavaşça kapandığını ve açıldığını görmek yaygın bir sahnedir. Bunların hepsi eylemseldir.
Peki Ses Oyunculuğu söz konusu olduğunda, Seslendirme Sanatçısı bize bu durumu nasıl aktaracak? der gibisiniz, duyuyoruz 🙂
Eğer o sahnelere daha yakından bakar ve dinlerseniz, seslendirme sanatçısının karakterin neler yaşadığını keşfettiğini ve bu keşfin sonunda da bunu bizlere aktardığını fark edip, duyabilirsiniz. Karakterin gözleri kapandığında / başka bir yöne kaydığında bir şeyler düşündüğünü anlarız. Bu eylemler gerçekleşirken ses çıkmaz; fakat o sırada seslendirmen karakterle birlikte aynı duygu durumlarını yaşar ve sonrasında o gerçek his ile karakterini seslendirmeye devam eder. O sessizlik, seslendirmenin karakteri daha yakından tanıması ve hissetmesi için yaratılan bir alandır.
Animasyon seslendirme sanatçınızın, karakteri yakından tanıması ve karakterinizin deneyimlerini keşfetmesi gerekir. Ama bir seslendirme sanatçısı, karakteri seslendirirken keşfetmiyorsa; yani bir kağıttan kelimeleri okuyor, karakteri hiç yaşamıyor ve o sessizlik sırasında stüdyodan çıkıyorsa; izleyici ve dinleyici o karakterle yakınlık kuramaz ve o karakter yaşamaz.
Ama anında uyum sağlayabilecek bir seslendirme sanatçısı bulduğunuzda; sanatçı stüdyoda seslendirme yaparken, senaryoyu yaşadığını görür ve o sırada karakterlerinizin hayat bulduğunu fark ederseniz; bilin ki büyük ikramiyeyi kazandınız.
Bu kadar bilgilendirmenin ardından, seslendirme sanatçılarının karakterlere büründüğü o keyifli anlardan oluşan bir derlemeye göz atmaya ne dersiniz?