Doğru Seslendirme İçin Artikülasyon Alıştırmaları Nelerdir?
İyi bir seslendirmen; verilmek istenen mesajı, düşünceleri ve duyguları iyi anlatabilmek için doğru bir ses tonu ve düzgün bir diksiyona sahip olmalıdır. Diksiyon, konuşmanın kavranması için, sözlerden daha da etkilidir. Türkçe Sözlük’te diksiyon; “Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması; seslerin, sözcüklerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarının hakkını vererek söyleme” şeklinde tanımlanmıştır.
Seslerin oluşumu ve kullanılışı bir bilim alanını ortaya çıkarmıştır. Bu alan, sesbilimidir. “Sesbilim, insan dilinin seslerinin nasıl meydana getirildiğini, ne gibi nitelikleri olduğunu, ses dalgalarıyla nasıl aktarılarak dinleyene nasıl ulaştırıldığını, dinleyenin bu seslerin alışını, kısacası, dilin ve bildirişmenin ses yönünü inceleyen bilimdir” (Aksan, 1995:26).
Fonetik, bir dildeki seslerin oluşumunu, aktarılmasını ve algılanmasını inceleyerek standart dili ortaya çıkarmaya çalışan bir bilimdir. Bu bilim, bir fikri iletmek için, dilden gereken sözcükleri seçer ve doğru söylenişine yardımcı olur. Bunun en etkili bir biçimde yapılması işini de, diksiyon üzerine alır.
Fonetik, dilin sesle ilgili kurallarını verir ve söyleniş yönüyle ilgilenir. Diksiyon ise güzel ve etkili söyleyişin tüm özelliklerini öğreterek bu konuda beceri kazanır. Dolayısıyla fonetik ve diksiyon birbirini tamamlar (Akbayır, 2005:91).
Boğumlama/ Artikülasyon/ Telaffuz ise önceki metinlerde açıkladığımız gibi, heceleri iyi anlaşılacak şekilde söylemektir. Birçok kimse dudaklarını iyice hareket ettirmeden konuşur. Bu şekilde dudak tembelliği olan kişilerin söyledikleri net olarak anlaşılmaz. Bu nedenle ünlü ve ünsüz sesleri düzgün bir şekilde çıkarabilmek için bazı alıştırmalar yapılır.
Alıştırmaları yapmaya başlamadan önce aşağıdaki egzersiz hareketlerinin yapılması tavsiye edilir.
GEVŞEME ve RAHATLAMA HAREKETLERİ
1 – Gözler kapalı, eller dizde, çene göğüse düşmüş, omuzlar rahat ve serbest. Kendinizi en mutlu olduğunuz yerde hayal edin.
2 – Omuzlar geride, dik durun, ağzınızı açın ve burundan kesik kesik ve hızlı hızlı soluyun.
3 – Başı sağa sola çevirin, ortaya getirip bırakın. Başı fazla geri atmadan sağa, sola, öne ve arkaya yatırın.
4 – Omuzları 4 kez öne ve 4 kez arkaya daireler çizerek çevirin.
5 – Bir el göğüs üstünde, bir el diyaframda nefes alıp verin (Nefes her zaman burundan çabuk alınır ve ağızdan yavaş verilir).
6
– Ayakta İlk Hareket
Burundan nefes alırken kolları yana açın ve ortada birleştirin (göğüs
hizası) sırtı esnetin ve ağızdan nefes verirken elleri tekrar eski haline
getirin.
7 – Parmak uçlarında yükselirken kolları yukarı kaldırın (nefes alırken elleri yukarıda birleştirin ve sonra tekrar nefes verirken kolları yana indirin.)
8 – Ellerinizi ensede kilitleyin, nefes alırken yana açın, nefes verirken tekrar kapatın.
DİL ve DUDAK KASLARIMIZI ÇALIŞTIRAN HAREKETLER
1 – Üç parmakla şakaklardan başlayarak dairesel hareketlerle masaj yaparak dudak kenarlarına kadar inin.
2 – Dudaklarınızı büzerek öne doğru uzatıp sonra geriye kulaklarınıza doğru çekin.
3 – Dilinizi; yukarı, aşağı, sağa ve sola çevirin.
4 – Ağzımız kapalı bir şekilde 3. şıktaki hareketleri tekrarlayın.
5 – Dairesel hareketlerle üst ve alt çenedeki dişlerinizi dilinizle içten ve dıştan tek tek sayın.
6 – Dilinizi sakız gibi çiğneyin.
Not: Beden, boyun ve omuz ilişkisi ses tellerine çok etki etmektedir.
Hatalı Harf Çıkışlarını Düzeltmek İçin Aşağıdaki Çalışmaları Yapmaya Başlayabilirsiniz.
A
‘A’ sesi, kalın, düz ve geniş ünlüdür. A sesi çıkarılırken dil, bir tümsek oluşturarak ağzın arka bölgesinde bu sesin boğumlanmasını sağlar.
Abana’dan Adana’ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak Ahmet’in avandanlıklarını aparanlardan Acar Abdullah ile akıllı Abdi akşam akşam bize geldi.
B
Çift dudak ünsüzüdür. Ötümlü (yumuşak) ve patlamalıdır. Kelime sonunda bulunmaz.
Babaeskili babacan Bahri beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bahir’in Bigadiç’teki bonbon bonmarşesine varmışlar, o adadakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyülü buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş bıkarmışlar, sonra da Bodrum’da gözden kaybolmuşlar.
Ballandıran dalları ballandırmalı mı ballandırmamalı mı, sonra o bala daldırılan baldıran dallarını dallandırmalı mı, ballı dalı dallandırmalı mı?
C
Diş-damak ünsüzüdür. Yumuşak ünsüz olup sızıcıdır. Dişler birbirine yapışık, dil ucu üst dişlerin üzerinde damağa değmektedir. Dudaklar açıktır.
Cibinlikçi Cicoz Civan, Coğrafyacının cüppesini çıkarmaya cür’et etti.
Cikcikleyen civcik cıvık cıvık camcının cebinden Cemil’in ucuz gocuğuna cuppadak cıvıkladı.
Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.
Ç
Diş-damak ünsüzüdür. Patlamalı, sızıcı ve sert ünsüzdür. Dişler, hafif kapalı, dil c sesinin tersine alt dişlerin bitiminde alt damağa değmektedir. Dudaklar açık olup sert ünsüz olduğundan hava dışarıdan hissedilir. Sert ünsüzlerin telaffuzunda el dudaklara yaklaştırıldığında bir hava hissedilir.
Çankırılı çaylak, çapulcu çavuşunun çarıklarını çarçur etmiş.
Çilli çekici çılgın çocuk çökük çardağın çerçevelerini çekiç ile çiviledi.
Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Nesi için Çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kim için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
D
Damak ünsüzüdür. Yumuşak ve patlamalıdır. Dilin ön üst damakta diş köklerinin olduğu bölgeye temasıyla çıkar.
Dadaylı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı debdebeli dedim dedisiyle dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden darıdünyadan göçüp gitti.
Dır dır dırlananlar dışarıda dımdızlak dızlandılar.
E
Geniş, düz ve ön (ince) ünlüdür. Dil ağızda yayılmış, dudaklar kenarlara doğru açılmış vaziyette ağzın ön kısmında söylenir. Çene hafif düşüktür. Dilimizde Açık e ve Kapalı e olmak üzere iki ayrı e sesi vardır.
El eli tel teli sel seli sevse, el ele derviş dervişe hepsi el ele tel tele sel sele verse.
Evlinin bir evi, evsizin bin evi var.
Eğer Eleşkirtli eleştirmen Eşref ile Edremitli Bedri’yi Ege’nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben de Ermenekli Erdem Ergene’nin en iyi elektirikçisidir derim.
F
Sert, sızıcı ve diş dudak ünsüzüdür. Üst dişlerin alt dudağa saplanırcasına yapışmaları sonucunda çıkar.
Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma’yı görünce, fesleğenci feylesof Feyyaz’ı, fındıkçı Ferhunde’yi anımsayarak feveran ettiler. Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konuştuklarını düşüne düşüne fertliği çektiler.
Feraceli felç Fetiye fener yolunda fenerli Feride ile feryat ederek fenalaştı.
Flütçü Füsun fünvarı füzelle füzelledi.
G
Patlamalı damak ünsüzüdür. Dil sırtının damağın gerisini kapatmasıyla oluşur. İnce ünlülerle damağın ön kısmında, kalın ünlülerle damağın arka kısmında çıkar.
Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdağ’nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane’ye göndermiş. Geçen gece Gemerek’ten Gediz’e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel, gençlere, gerçek dışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu sordu.
Ğ
Bu ses, sızıcı, ötümlü bir yumuşak damak ünsüzüdür. “ğ” sesi, genel olarak kendisinden önceki ünlünün uzatılması yoluyla bir ünlü uzamasına yol açarak seslendirilir.
H
Ağız bölgesine gelen havanın çıkardığı ilk sestir. Gırtlak ünsüzü olup sert ünsüzdür.
Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz hırçın halhallara halkaları, halatları hallaçlara verdi.
Hödük höyükle höykürerek hörgücünü höpürdetti.
I
Kalın, düz ve dar bir ünlüdür. Söylenişte dudaklar hafif aralanır, dil ucu alt damağa diş köklerine değerek çıkar.
Iğdır’dan ıhlamur, Ilıca’dan ılgındar, Işıklı’dan ısdarlık ısırgan ısmarlayan ırkçılar ısmarladıklarını ıssızda ıncalızla ısladılar.
Iğdır’ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
İ
İnce düz ve dar bir ünlüdür. Söylenişte dil hafif tümsek, dudakların köşesi kulaklara doğru açılır.
İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için ispiyoncu istifçi İbiş’in istif istiridyeleri mi, yoksa, İskipli ispinoz işportacı İshak’ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi, bilemiyorum.
J
Dişlerin birbirine yaklaşması, dudakların ileri uzatılması ve dil sırtının damağa doğru kalkmasıyla oluşur. Dil ucu da alt yumuşak damağa değmektedir.
Jimnastikçi Japon jeolog jiletle jalujileri açıp jübiledeki jüriyi jandarmaya jürnallemiş.
Jurnalci Jale ile jeneratör Müjgan Japonya’dan jilet, jant, jet, jeton, jambon, jelatin, jastiyer, jarse, japongülü getirdiler.
Jülide Jüpitere jübilesindeki jüri ile yalvardı.
K
Ötümsüz olan k, kalın ünlülerle kullanıldığında dil sırtının yumuşak damağa doğru yükselmesi, ince ünlülerle söylenirken dil önünün sert damağa tümsekleşmesiyle çıkarılır.
Bizim tarlaya iki kırat ekrem kükrem ektik. Bu tarlaya bir erkek kürkü yarık kel kör kirpi, bir dişi kürkü yarık kel kör kirpi dadandı. Bilmiyorum ki erkek kürkü yarık kel kör kirpinin kürkünü dişi kürkü yarık kel kör kirpinin kürküne mi yamasam. Bilmiyorum ki dişi kürkü yarık kel kör kirpinin kürkünü erkek kürkü yarık kel kör kirpinin. Kürküne mi yamasam.
Keşkekçinin keşkeklenmiş keşkek kepçesi.
Kırk kırık küp. Kırkının da kulpu kırık kara küp.
L
İnce ünlülerle kurulan kelimelerde dil ucunun diş etlerine dokunmasıyla, kalın ünlülü kelimelerde ise dil ucunun diş etlerine dokunurken dil sırtının damağa doğru yükselmesiyle çıkarılır.
Dal sarkar kartal kalkar
Kartal kalkar dal sarkar
Karga kalkar dal sarkar
Dal sarkar karga kalkar
Bülbül güle gül dedi. Gül gülmedi gitti. Bülbül güle gül bülbüle yar olmadı gitti.
Lalelide laleci Lami ladeste Lamia’nın lacivert lalesini aldı.
M
Çift dudak ünsüzü olup havanın ağızda kapatılmasıyla oluşur. Akciğerlerden gelen havanın hem ağıza hem de buruna geçirilmesiyle oluştuğundan burun sesi denilebilir. Dudaklar içe doğru kapanıktır.
Nu mumcunun mumu umumuzun mumudur.
Marmara’daki Karmarışlı mermerciler mermerciliği meslek edinmişler, ama Mamak’taki mamacılar manyetizmacılıkla marmelatçılığı meslek edinememişler.
Muhterem muhtarın Muşlu Muzaffer’le yaptığı mukavele muvakkat oldu.
N
Dilin damağın ön kısmına, diş köklerine dayanıp açılmasıyla seslendirilir. Akciğerlerden gelen havanın hem ağıza hem de buruna geçirilmesiyle oluşur. Bu sesin sağlıklı çıkması için geniz yolunun açık olması gerekir.
Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı?
Nazik Nadide narinlikten namelerini Nallıhanlı nakkaş Nazif’e nankör Naci ile nakletti.
Nüfuzlu nüktedan nümayişçinin numunelik nükteleri nüksetti.
O
Kalın yuvarlak ve geniş ünlüdür. Söyleyişte çene açılır, dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaşarak dudaklar yuvarlaklaşınca ağızdaki boşluğun arkasında bu ses oluşur.
Oğlum oldu oydu beni; kızım oldu soydu beni.
Ö
İnce, yuvarlak ve geniş ünlüdür. Dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaşır, dudaklar yavurlaklaşarak ağızdaki boşluğun ön kısmında bu ses oluşur.
Öküz ölür gönü kalır; yiğit ölür ünü kalır.
Özbeöz’ün özbeöz Ödemişli öngörülü öğretmeni Özgüraslan ile Özgüruslan özellikle özerk ön öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki, hani tüm öğretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
P
Çift dudak ünsüzü olup dudakların birleşip açılmasıyla ve açılma esnasında dışarıya havanın sertçe çıkmasıyla meydana gelen patlamalı bir sestir.
Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
Şu pikap o pikap, o pikap bu pikap.
Pohpohçu pinti Profesör pofur pofur pofurdayarak hınçla tunç çanak içinde punç içip pulvehzatör prospektüsünü papazbalığı biblosunun berisindeki papatya buketinin bu yanına bıraktıktan sonra palas pandıras Pülümürle Pötürgeden getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların Pıtırcık pazarında partenogenens pasaparolası ile pertavsız pervasız pervaz peysajını ve peronospora pestenkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedagoga Pınarbaşı’nda beş etti.
R
Ötümlü olan bu ses çıkarılırken dil ucu üst diş etlerine hafifçe çarpar. Dil sırtı geriye doğru kabarıp kenarları sert damağa yaklaşır.
Romanyalı robot Rober Roma’da romatizmaya tutuldu.
Rumelili Ruhi rüyada Rusya’daki Ruşen’le rumba oynamış.
Bir berber bir berbere bire berber gel birader hep beraber Berberistan’da bir berber dükkanı açalım diye bar bar bağırmış.
Dal sarkar kartal kalkar
Kartal kalkar dal sarkar
Karga kalkar dal sarkar
Dal sarkar karga kalkar
S
Diş eti ünsüzüdür. Dil ucu diş köklerine yaklaşır ve hafif aşağı kıvrılırken aradan geçen havayla ötümsüz olarak sızar. Bu arada dudaklar açıktır. Dil, diş aralarına değdirilince bu ses peltek çıkar.
Şu yoğurdu sarımsaklasakta mı saklasak sarımsaklamasakta mı saklasak.
Sazende Şazi ile zifoz Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoslaşarak sizi zibidi Suzi’ye sonsuz ve sorumsuz sorgun ederler. Sason’un susuz sazlıklarında badece soğanla sarımsak yetişebileceğini söyleyen Samsunlu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.
Ş
Diş eti ve damak ünsüzü olup ötümsüzdür. Dişlerin birbirine, dil sırtının sert damağa yaklaşmasıyla havanın aradan sızması sonucu oluşur. Dil ucu alt diş etlerine temas eder.
Paşa taşıyla üç tunç tas kayısı hoşafı. Paşa taşıyla üç tunç tas has hoş hoşaf.
Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki var beş boz başlı beş boz ördeğe; “Siz de bizcileyin var beş boz başlı beş boz ördek misiniz?” demiş.
T
Dil ucu üst diş etlerine değdirilerek çıkarılır. Ötümsüz, patlamalı diş ardı ünsüzdür.
Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamam derse takatukaları takatukacıdan takatukalaşmadan al da getir.
Tıraşlı tırtıl tıpacı, tıknaz tırnaklarını tıkır tıkır tıkırdattı.
U
Kalın, dar ve yuvarlak ünlüdür. Dudaklar ön kısımda oldukça daralacak şekilde yuvarlaklaşır ve ağzın arka kısmında bu ses oluşur.
Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urlalı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa’daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.
Uykudaki ustasının usturasına usanmadan, usulcacık, upuzun uzandı.
Ü
İnce, dar ve yuvarlak ünlüdür. Dudaklar ön kısmında oldukça daralacak şekilde yuvarlaklaşır ve ağzın ön kısmında bu ses oluşur.
Ürdünlü ünlü üfürükçü Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ülküdaşlarına üstüpü, ütübeç, üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyik’ten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.
V
Diş dudak ünsüzüdür. Üst dişlerin alt dudağa saplanırcasına yapışmaları sonucunda çıkar. Ötümlü ve patlamalıdır.
Vanlı valinin valizindeki vazoları vantuzlayan vahşi vatman valizi vapura verdi. Voltacı voleybolcu votkacı viyolonselciyi voleybolda yendi.
Y
Çıkış yeri damak olan bu ses, dilin ortasının sert damağa doğru yükselmesiyle çıkar. Türkçede yarı ünlü özellik taşıyan bir sestir. Ünlüleri daraltıcı özelliği de vardır.
Yalancıoğlu yalıncık yayladığının yahnisini yağsız yiyebilirse de yayladığının yağlı yoğurdundan, Yüksekova’nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.
Z
Sızıcı, ötümlü bir diş eti ünsüzüdür. Dilin alt diş etlerine temasıyla aradan sızarak çıkar. Dil diş aralarına kayarsa peltek olarak çıkar.
Bizde bize biz derler. Sizde bize ne derler?
Bu tarlaya bir şinik kekere mekere ekmişler. Şu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuk dadanmış. Şu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuğa; “Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dananan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuksun?” demiş. O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuk, bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuğa; “Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dananan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dananan boz ala, boz başlı, boz tüylü bir boz pis porsuğum” demiş.