Bugün, birçoğumuzun farkını bilmediği, hatta farklı olduğundan bihaber olduğumuz bir konuyu inceleyeceğiz. Başlıktan anlayacağınız üzere konumuz, seslendirme ve dublaj arasındaki fark ve ortak noktalar olacak. Yabancı bir film izlediğimizde, koltukların konuştuğu bir reklamda ya da izlediğimizi haberlerin çoğunda seslendirme ya da dublaja denk geliyoruz. Peki, izlediğimiz onca içeriğin hangisinde dublaj hangisinde seslendirme kullanılmış ayırmaya çalışalım.
Seslendirme; bir stüdyo ortamında, tanıtıcı, anlatıcı ya da reklam amaçlı oluşturulmuş metinlerin bir seslendirme sanatçısı tarafından, belirli kurallar çerçevesinde profesyonel okunmasıdır. Amaç, zaten görsel olarak anlatılan içeriğin sesli olarak kaydının yapılmasıdır kabaca.
Seslendirme ile ilgili diğer yazılarımızda, seslendirmenin ne olduğundan nasıl yapılacağına kadar neredeyse bütün bilgilere yer vermiştik. Hatta eğer seslendirme yapmak istiyorum, fakat bir stüdyoya para vermeden, evimden bu işi nasıl yapacağımı bilmiyorum diyorsanız; doğru stüdyo ortamı nasıl sağlanır, seslendirme için en uygun ekipmanlar nelerdir ve nasıl seçilirler gibi konularda yazılan yazılarımızı inceleyip, konuyla ilgili bütün bilgilere ulaşabilirsiniz.
Dublaj ise; Sinema filmleri, belgeseller, çizgi filmler, diziler yani televizyonda, bilgisayarda izlediğimiz içeriklerin talep üzerine aynı ya da farklı dillerde yeniden konuşulup, kaydedilmesi ve görsel içeriğin üzerine eklenmesi şeklinde yapılır.
Seslendirmede size verilen metni, yazıldığı gibi okuyup ve projeyi tamamlayabilirsiniz, ama fark ettiyseniz dublaj için okuma değil yeniden konuşma yapılması gerekiyor. Biraz daha açalım, dublajda, görüntü zaten konuşuyor halde olduğu için yeniden konuşma ile görüntü üzerine ses ekleniyor. Şöyle baktığınızda, ikisi de dışarıdan kaydedilip içeriklere eklenen sesler, ne farkları var diye düşünebilirsiniz. İçeriğe hâkim olmadığınız sürece bu ikisini karıştırmak kolay fakat konuyu derinlemesine inceledikçe farklılıkları anlayacaksınız.
Dublaj ve seslendirme arasındaki en temel farklardan biri şu; seslendirme için sesinizi belli bir kimliğe bürümek, karakter eklemek, sürekli sahneye veya sahnelere uygun duygu durumlarına girip çıkmanız ya da başka bir insani faktör gerekmez. Kayıt aşamasına geldiyseniz, sesiniz zaten seslendirme için uygun bulunmuştur, tonlamalar ve vurgulara dikkat ederek belirlenen metni okumanız sizden istenen yegâne şey olacaktır. Fakat dublaj için iş bu kadar basit değil. Dublaj, sesinizin oyunculuk kapasitesini son damlasına kadar ortaya koymanızı gerektirir. Dublaj yapacağınız zaman, sesinizle mimik yapabilmeli, oynayabilmeli, metindeki hissi sesinizle izleyiciye verebilmeniz gerekir. Aksi takdirde sadece sesi değil insanların görüntünün tamamından alacağı keyfi de engellemiş olursunuz. İşte “sesinizin oyunculuğu” derken bunu kastediyoruz. Eğer dümdüz, ruhsuz bir şekilde metni okursanız bu kesinlikle dublaj olmaz, ama belki biraz ruh katarak seslendirme yapabilirsiniz. Neden olmasın.
Bir diğer fark ise şu; seslendirme, çoğu zaman sadece süre ayarı yaparak içeriğe eklenir ve sizi çok uğraştırmaz, hatta bazen ses kaydı bizzat içeriğin kendisidir ki bu durumda işler daha da kolaylaşır. Dublajda ise; başlangıçlar, bitişler ve duraksamalar görüntüyle uyum içerisinde olmalıdır. Özellikle aynı dildeki bir içeriği dublaj yapılıyorsa dudak senkronizasyonu çok önemlidir. Dudak senkronizasyonu, görüntü ve sesin eş zamanlı olması, izleyici rahatsız etmemesidir. Siz de kabul edersiniz ki, ekrandaki görüntü ile kulağa gelen ses uyumlu olmadığı zaman seyir zevkinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Dublaj ve seslendirme yapanların aldıkları ücretler de yaptıkları işler gibi farklılıklar gösterir. Tamam kabul ediyoruz, ikisi de ciddi emek verilen işler. Ama söz konusu dublaj olduğu zaman işin teknik kısmı biraz daha uğraştırıcı. Hal böyle olunca da dublaj sanatçıları tarafından talep edilen ücretler yüksek olduğu gibi, elde edilen içeriğin montajlanması için de ayrıca iş gücü gerekiyor.
Son zamanlarda, Netflix veya BluTV gibi yerelleştirme girişimlerinin yaygınlaşmasıyla ülkemizde yabancı film sektörünün atağa geçmesi ve yabancı yapımların ülkemizde izlenme oranlarının artması sebebiyle artık dublaj sanatçıları da çok daha aranır hale geldi. E tabii rekabetin artması kalitenin yükselmesine ve haliyle sanatçılar arasındaki makasın açılmasına sebep oldu.
Dublaj ve seslendirmeyi, aynı sektörde yer alan, birbirinden farklı, ama benzerlikleri de olan iki kardeş gibi düşünebilirsiniz. Belki çoğu zaman fark etmiyorsunuz fakat televizyonda izlediğiniz dizi veya filmlerin yalnızca küçük bir kısmı sesleri çekim anında kaydediyor. Özellikle kalabalık alanlarda çekilmesi gereken sahnelerde sık kullanılan bir tekniğe göre; sahne ses olmadan çekildikten sonra oyuncular bir stüdyoya alınıp tüm replikler tekrar söyleniyor. Alınan bu ses kayıtları daha sonra bilgisayarda görüntü ile senkronize edilip birleştiriliyor. Hatta bazı özel durumlarda oynayan oyuncu ile görüntünün üstüne koyulacak sesin sahibi aynı kişi olmayabiliyor. Ve eğer dublaj, montaj ve senkron kaliteli yapılmışsa izleyiciler çoğu zaman bunu fark etmiyor.
Tabii her ne kadar farklılıklarından bahsetsek de dublaj ve seslendirme benzer temeller üzerine kurulmuş iki kavram. Örneğin her ikisinin şöyle bir dezavantajı var ki, sesinize iyi bakmadığınız takdirde iş yapmanız mümkün değil. Nezle ya da grip oldunuz hatta en kötü senaryo gerçekleşti ve bir süre sesiniz kısıldı diyelim, maalesef hasta olduğunuz süre boyunca tatilde olacak ve bazı işleri kaçıracaksınız. Dolayısıyla dublaj veya seslendirme; hangisi olduğu fark etmeksizin, bu sektörde iş yapmak istiyorsanız sesinizi canınız gibi korumalısınız.
Gelişen teknoloji ve zamanla birlikte artık seslendirme ya da dublajı evinizden bile yapmak neredeyse mümkün. Seslendirme ve dublaj sektörleri gün geçtikçe ihtiyaca binaen büyüyor ve büyümeye de devam edecek gibi görünüyor. O halde siz de şansınızı denemekten çekinmeyin. Eğer gerçekten alana karşı bir ilginiz varsa ve ben bu işi yaparım diyebiliyorsanız izlemeniz gereken adımlar basit. Sitemizin blog kısmında kısa bir araştırma yapın. Stüdyo nasıl kurulur, iyi bir mikrofon nasıl seçilir, Voicebros nasıl kullanılır, sesinizle nasıl para kazanabilirsiniz gibi aklınıza gelebilecek onlarca sorunun cevabına ulaşabileceğiniz blogumuzda kısa bir araştırma yapın. Sıkça sorulan sorular kısmımızı ziyaret edin. Yeterince bilgi biriktirdikten sonra ise gözlerinizi kapatıp seslendirme yapmaya başlayın. Unutmayın ki tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi bu sektörde de farklı işler için farklı seslere ihtiyaç var. Kim bilir belki de bir işverenin günlerdir aradığı ses sizsiniz.