Hedef Kitlenizi Onlarla Konuşarak Yakalayın!
İzleyicilerinizi / Dinleyicilerinizi onlarla konuşarak yakalamanız gerektiğini söylediğimizde, ne demek istediğimiz tam olarak anlaşılamayabilir. Demek istediğimiz; dil ne kadar güçlü olursa, izleyicinin de söyleneni yapma olasılığı o kadar artar.
Nasıl mı?
İsterseniz bunu örnekler üzerinden daha iyi bir şekilde anlayalım;
İşte konuşma örneği;
“Gold sürüm elektrikli süpürgenizi alın! Evet! Her şeyi emiyor, türünün en iyisi, onun gibi bir şey yok, şimdi satın alın, zaman sınırlı!”
Ve işte bu konuşmanın başka bir örneği;
“Hey eski süpürgeniz artık işini iyi yapmıyor mu? Elbette birlikte harika anlar yarattınız ama bir an gelir değiştirmeniz gerekir. İşte o anda Gold sürüm elektrikli süpürgeyi tercih edebilirsiniz. Neden mi? …”
İlk örnekte zorlayıcı bir tutum varken; ikinci örnekte ise nazik, şefkatli ve yüzümüzde gülümseme oluşturan kelimeler vardır.
Seslendirme stillerinin yıllar içinde ne kadar büyük ölçüde değiştiğine dikkat etmek önemlidir. Çünkü dinleyicilerinizin yalnızca sizi duyup duymayacağını değil, aynı zamanda söylediklerinizi dinleyip dinlemeyeceğini de belirleyecektir.
Piyasada dinleyebileceğimizden daha fazla marka sesi var ve insanlar onlara ne yapacaklarını söyleyen markaları dinlemeyi bıraktı. Çünkü izleyicinin ya da dinleyicinin ihtiyacı olan tek şey bir arkadaştı: daha yumuşak, daha sıcak, daha arkadaş canlısı ve gündelik bir ses…
Duydun mu?
Bir arkadaşınız ‘duydunuz mu?’ diye sorduğunda; dikkatiniz, ister bir sulu dedikodu olsun isterse en sevdiğiniz pastacı tarafından piyasaya sürülen yeni çikolata parçacıklı bir kurabiye olsun, arkadaşınızın keşfettiği şeye anında odaklanır.
Sonra arkadaşınız size kurabiyeyi harika yapan şeylerin ne olduğu ile ilgili tüm detayları anlatmaya başlar. Bu sohbet sonrasında ise siz; ‘bu kurabiyeyi mutlaka denemeliyim’ diye düşünürsünüz.
Asıl olan şu ki, bir arkadaşınız size bir şey tavsiye ettiğinde ona güvenirsiniz. Artık insanlara ne yapacaklarını söylemeyin; istemiyorlar. Bugünlerde sadece güvenilecek doğru markayı arıyorlar.
Dinleyicilerinizle doğru iletişime geçebilmek için ‘Seslendirmen’ kullanmak; bu güveni inşa edecektir. Unutmayın, satış görevlisi gibi değil; bir arkadaş gibi konuşmalısınız.
Seslendirmeninizin ses tonu bu noktada çok önemli!
Gerçek ve samimi bir konuşma sesini çıkarmak, hayal edebileceğinizden daha zordur. Sonuçta, bir seslendirme sanatçısını bir kayıt stüdyosuna yerleştirirseniz ve onlara ‘bir huzurevindeki büyükannenin en yakın arkadaşı’ olmasını söylerseniz, bu zor bir iştir!
Sohbete hayat veren, ses oyunculuğudur.
Kim konuşuyor?
Hayal kırıklığına uğramış biri mi?
Doğru emeklilik planınızı yapmanız için arayan bir kişi mi?
Yoksa çikolatalı donutlarını paylaşmak isteyen kişi mi?
Senaryo planınızı bir konuşma gibi oluşturun ve seslendirme konusunda harika seslendirme sanatçısı bulun. Sesi sıcak, arkadaş canlısı, ilgi çekici ve mesajınızı iletecek kadar inandırıcı olan biri.
Unutmayın, Voicebros.com’da sizi bekleyen dünyanın en iyi seslendirmenleri var.
Tüm bu önerileri göz önünde tutarak, projeniz için harekete geçin!
Son olarak, size başarılar dileriz 🙂