Seslendirme, düşünüldüğü kadar kolay ve üstünkörü yapılabilecek bir iş değildir. Birçok alt başlıktan, terimden ve yapılması gerekenler listesinden oluşur. Eğer seslendirme yapmayı düşünüyorsanız, sizler de dersinize iyi çalışmalı ve yapmak istediğinizin bu iş için öğrenmeniz gereken bilgilere erişebilmelisiniz. Her meslek grubunda, yaptığınız işe ilişkin kısaltmalar ve terimler bulunur. Bu terimler işiniz üzerindeki hakimiyetinizi belli eden faktörlerdendir. Peki siz seslendirme yaparken bu işe ne kadar hâkim olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
Artikülasyon: Artikülasyon seste ve konuşmada meydana gelen bir bozukluk türüdür. Artikülasyon bozukluğu olan kişi konuşma seslerini yanlış ya da eksik çıkarır. Bunun sebebi ise, akciğerde oluşan titreşimler sonucu oluşacak sesin, dışarıya çıkana kadar yanlış pozisyonlara girmesidir. Bu durumda olan bir kişi kelimeleri yanlış telaffuz eder. Örneğin; kitap kelimesini titap, su kelimesini fu diye söylemesidir. Bir diğer adı ise boğumlamadır.
Bariton: Erkek sesi 3’e ayrılır. Tenor, bariton ve bas. Bariton orta tondaki erkek seslerine verilen addır.
Bas: Erkek seslerinden 3. Olan sese, yani kalın olanlarına verilen addır. Seslendirme esnasında baba ya da yaşlı kimseler için seslendirme yaparken sıkça kullanılır.
Bas Bariton: Erkek seslerinden bas ve bariton arasında bulunan erkek sesi türüdür. Bu türdeki sesler ne çok kalın ne de incedir. Türkiye’de bu sese en yakın olan ses Ruhi Su’ya aittir.
Berrak Ses: Çıkartılmak istenen sesin, herhangi bir bozukluk ya da hata olmadan çıkarılması oluşan sese verilen addır.
Boğuk Ses: Bu ses türü de sesin dolayısıyla kelimelerin anlaşılmasına engel olan bir ses türüdür. Ses sanki uzaklardan geliyor ve yuvarlak söyleniyor gibidir, kelimeleri tam anlamıyla anlamak zordur. Kişi kelimeleri ağzının içinde yuvarlayarak ve kalın çıkarır.
Cana Yakın Ses: Cana yakın ses adından da anlaşılacağı üzere kulağa hoş gelen, dinleyici etkilemeye yönelik bir sestir. Bu ses genellikle başrollerde kullanılan bir türdür.
Cast: Dizi ve film sektöründen sıkça duyduğumuz bu kelime ise, rol dağılımı demektir. Seslendirme için hazırlanan metinlerde, roller yönetmen tarafından dağıtılır. Bu dağılım esnasında seslendirilecek karakterin kim olduğu, rolü ve yaşı gibi bilgiler seslendirme sanatçısına kayıttan önce bildirilir. Yapılan dağılıma cast denir.
Çevirmen: Film, belgesel, dizi gibi yapımların Türkçeden yabancı dile, yabancı dilden de Türkçeye çevrilmesini sağlayan, aynı zamanda senkron ve altyazı formatında çevirilerini de yapan kişidir.
Çeviri Metni: Seslendirme öncesinde, seslendirmesi yapılacak olan işin çevirisinin metin haline getirilmesine çeviri metni denir.
Çözümleme: Seslendirmesi yapılacak olan metnin, vurgu, duraklama vb. noktalarının belirlenip seslendirmeye hazır hale getirilmesine denir.
Demo: Seslendirme yapılacak ya da herhangi bir metnin önceden seslendirilmesiyle oluşan kayda demo denir. Bir nevi deneme seslendirmesidir.
Deşifre: Deşifre ise çözümlenin sonraki aşamasıdır. Çözümlenmiş olan metin, seslendirmeye geçilerek ses üzerinde çözümlemesinin yapılmasıdır.
Dış Ses: Dış ses, adından da anlaşılacağı üzere görüntü dışından gelen ses demektir. Sesin görüntüde olmayan bir noktadan gelmesidir. Genellikle belgesellerde kullanılan bir türdür.
Dijital Sistem: Ses kaydının dijital ortamda kaydının yapılmasıdır ve günümüzde en çok kullanılan kayıt yöntemidir.
Dinamik Mikrofon: Dış mekanlarda kullanılmaya elverişli olan, uygun fiyatlı ve kaliteli bir mikrofon türüdür.
Doğaçlama: Metne bağlı kalmadan ama format ve konudan da uzaklaşmadan sesle yapılan karakter canlandırmasıdır.
Eko: Seslendirme esnasında meydana gelen yankıya eko denir.
Enter: Film, dizi, video yani kısaca izlediğimiz ve dinlediğimiz yapımlarda konuşmaların dışındaki bütün seslere enter denir. Örneğin, dışarıdan gelen rüzgârın sesi ya da bir köpeğin havlama sesidir.
Enter Kanalı: Enter kanalı ise dışarıdan gelen seslerin yani enterın içinde bulunduğu bir kanal, sistemdir.
Es Yeri: Seslendirme esnasında es yani duraklama gerektiren yerlerde denir.
Fonogram: Bir sesi ya da ses öbeğinin meydana getirdiği şekillere fonogram denir.
Görüntü: Seslendirme esnasında ekranda olan kişi görüntü olarak ifade edilir.
Görüntü Dışı: Ekranda yani görüntüde olmayan kişiyi ifade eder.
Islıklama: Seslendirme sırasında ‘ş’ harfinin üzerine basılıp ‘ı’ harfinin söylemi sonucunda da havanın dişlerin arasından dışarı çıkmasıyla oluşan sese denir.
Kafa Sesi: Oyunculardan bağımsız olarak, abartılı bir ses tarafından hikâyenin anlatılmasında kullanılan sestir. Sinema ve tiyatro gibi alanlarda sıkça kullanıldığını görürüz.
Kardioit Mikrofon: Sesi belli bir açıdan alabilen, tek yönlü bir mikrofondur.
Kayıt: Seslendirmenin yapılıp, kaydedildiği sürece verilen addır.
Kirli Ses: Seslendirme sanatçısı tarafından gırtlağa baskı yapılması sonucu, sesin lekeli ve rahatsız edici çıkmasına denir.
Konderser Mikrofon: Genellikle solistler tarafından da kullanılan, hassas ve üst frekanstaki seslerde oldukça verim alınılabilen mikrofon çeşididir.
Loop Sistem: Parçalara ayrılmış olan içerik sanatçılara dağıtılır. Bu dağıtımın ardından gruplar halinde stüdyoya girilerek, yönetmenin yardım ve yönlendirmesiyle kayıt yapılır. Kaydın kısa sürede yapılıp, bitirilmesini sağlayan bir sistemdir.
Leakage: Türkçede sızıntı anlamına gelen bu terim, kayıt esnasında bir sesin başka bir mikrofon tarafından da kaydedilmesiyle kayıtta meydana gelen bozulmaya verilen isimdir.
Limiter: Kayıt esnasında sinyalde ani yükselmeleri kesen cihazdır ve kaydın bozulmasını engellemede büyük rolü vardır.
Madi: Dijital ses aktarma protokolüne verilen isimdir.
Metin: Olay akışının ve repliklerin yazılı bir şekle getirilmesiyle ortaya çıkan materyaldir.
Multitrack: Ses kaydını ikiden fazla kanala kaydedebilen kayıt cihazlarına denir.
Oturmuş ve Oturmamış Ses: Sesin ergenlik zamanında geçirdiği değişim sonucunda karakterini bulmasıyla ortaya çıkan sese oturmuş ses, belli bir rengi ya da karakteri olmayan ve henüz değişim geçiren sese oturmamış ses denir.
Örtülü Ses: Kulağa gelen sesin saf ve temiz olmasıyla oluşan sese denir.
Özdeşleşen Ses: Duyduğunuz sesin kime ait olduğunu tahmin edebilmenizi sağlayan sese özdeşleşen ses denir. İşinde profesyonel olan ve akıllara kazınmış olan sesler özdeşleşen seslere örnek olarak verilir.
Perfore Sistem: Gerçekleşen kaydın makaralar ile yapılıp, kaydedilmesini sağlayan sisteme denir.
Pick-up Pattern: Mikrofonun sesi hangi yönden aldığına ya da nasıl duyduğuna verilen isimdir.
Prompter: Kamera önüne yerleştirilen ekrandan, söylenecek olan metinin akmasıyla kaydın tamamlanmasını sağlayan elektronik suflördür. Haber spikerleri da tarafından yaygın olarak kullanılan bir cihazdır.
Proximity Effect: Türkçede yakınlık etkisi ismini alan bu terim, sesin mikrofona yaklaştığında meydana getirdiği vurgulamaya verilen addır.
Rabarba: Kalabalık sahnelerde, konuşma dışındaki gürültüye ya da uğultuya verilen addır. Birkaç seslendirme sanatçısı kayıt stüdyosunu alınıp, kafalarına göre konuşmaları ve bir gürültü sesi meydana getirmelerini istenir. Genelde filmde olan AVM sahnelerinin seslendirilmesinde kullanılır. Bu şekilde rabarba kaydı yapılır.
Radyofonik Ses: Radyoda konuşmaya uygun olan yani, dikkat çekici ve karakterli sese denir.
Real-Time DSP: Ses kaydının gerçek zamanlı olarak dijital ortama işlenmesine verilen addır.
Room Tone: Bir yerin başka hiçbir ses olmadan kaydedilmesiyle ortaya çıkan kayda oda tonu denir.
Santral Seslendirme: Daha önce kaydı yapılmış olan yani, otomatik teyp kayıtlarına verilen addır. Genellikle banka, hastane, telefon şirketleri gibi noktaları aradığınızda muhatapla konuşmadan önce sizi karşılamak üzere dinlediğiniz sese denir.
Sesçi: Sesin kaydedilmesiyle ilgilen teknik personele verilen isimdir.
Ses Rengi: Bir kişi ya da bir müzik aletine özgü olan ses demektir. Ses, herhangi bir durum ya da ortamda değişime uğramaz ve göreceli değildir. Ses rengi, bir sesin diğer seslerden ayrılmasını sağlayan önemli bir etkendir. Bir insanı görmeden onu sesinden tanıyabilmemizi sağlayan faktör, kişinin ses rengidir.
Stereo: Sesin, insan duyusuna uygun olarak, simetrik yerleştirilmiş iki hoparlör tarafından tekrar üretilmesi ya da düzenlenmesini sağlayan cihaza verilen isimdir.
Teaser: Film, dizi ya da hazırlanan içeriğin içinden parça parça alınıp birleştirilmesiyle oluşan kısa videodur. Teaser Türkçe’de merak uyandıran ya da meraklandıran reklam anlamına gelir.
Time Code: Seslendirme esnasında görüntü ve sesin eşzamanlı olmasını sağlayan, hangi sözün ne zaman söyleneceğini belirten süreye denir.
Ton: Seste meydana gelen dalgalanmalara ve sesin şiddetine verilen addır. Her insanın ses tonu titreşimlerin sonucuna bağlı olarak farklılık gösterir.
Tumturaklı Konuşmak: Sesin şiddetinin abartılıp, duygu ya da düşünceyle bağlantısı olmadan başına buyruk konuşulmaya denir. Genelde bağıra çağıra ve cafcaflı bir konuşma şeklidir.
Vurgu: Seslendirme esnasında metinde ya da duyguda dikkat çekilmek istenen noktaların üstüne basılarak söylenmesine vurgu denir.
Yatak Odası Ses: Sesin tutkulu, mahrem ve nazlı kullanılmasıyla ortaya çıkan sese verilir. Genellikle kadın rollerinde kullanılır.
Yumuşak Ses: Sesin şefkatli ve ses şiddetinin az olmasıyla ortaya çıkar. Kulağı rahatsız etmeyen ve insanı rahatlatan bir tonda konuşulmasıdır.
Seslendirmeye konuşunda sıkça kullanılan bu terimleri öğrenerek profesyonelliğe adım atabilirsiniz. Tabi ki bu geniş alanda kullanılan daha çok terim var, fakat bu terimlerin hepsini bir anda öğrenmek sizler için de kafa karıştırıcı olacaktır. Pek çok kaynakta bu konuda yeterli bilgi olmadığı ve sizlerin hem kolay hem de toplu bir şekilde ulaşabilmeniz adına bu yazıyı hazırladık. Umarız sizler için faydalı bir yazı olmuştur.