Sesli Kitap Nedir?

Sesli kitap, profesyonel bir seslendirme sanatçısı tarafından uygun ses düzeyiyle okunan basılı kitabın dijital olarak kaydedilmiş halidir. Bu terim 1930’larda görme engellilere yönelik oluşturulmuştur. Sesli kitaplar o dönemlerde okullarda, halk kütüphanelerinde ve müzik marketlerinde mevcuttu. İçerik olarak genellikle şiir ve tiyatro oyunlarından oluşuyordu. Ta ki 1980’li yıllarda, kitap perakendecilerinin ilgisini çekmeye ve kitap raflarında yer almaya başlayana kadar.

Sesli kitapların ilk çıkış noktası görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak olsa da; günümüzde geniş kitlelere hitap ediyor.

Sesli kitap anlatımı gelişen bir endüstridir. Günümüzde insanlar hızlı hayat tempoları yaşıyor ve nadiren oturup kitap okumaktan keyif alacak zamanları oluyor. Bu nedenle herkesin iş, sosyal yaşam, aile, spor ve kişisel gelişimini dengelemeye çalıştığı bir ortamda, çoklu görev yeteneğine ihtiyacı vardır. Eğer ki, gün içerisinde oturup kitap okumaya vakit ayıramıyorsanız; egzersiz yaparken, ev işleriyle uğraşırken ya da parkta yürüyüş yaparken, siz de okumayı sabırsızlıkla istediğiniz ama bir türlü zaman yaratıp okumayamadığınız kitapları sesli kitap yoluyla kolayca dinleyebilirsiniz.

Özellikle son zamanlarda her yerde reklamını gördüğümüz veya birçok kişiden duyduğumuz ‘Sesli Kitaplar’ aynı zamanda ekonomi içinde yeni bir sektör oluşturmuştur. Kitap okumayla sürekli karşılaştırılan bu yeni kitap dinleme döneminde kullanıcı sayısı günden güne artmaktadır.

Bu arada ufak bir dip not: yapılan araştırmalara göre sesli kitap dinlemek ile kitap okumak arasında akılda kalıcılık açısından hiçbir fark bulunmuyor. Yani ‘kitap, sesli dinlenildiğinde akılda daha az kalır’ ifadeleri tamamen yanlış.

Sesli kitaplara olan talebin yükselmesi, seslendirme ve seslendirme sanatçılarına artan bir ihtiyaç olduğu anlamına geliyor.

Sesli kitap anlatımı ile kitabınızın yeni bir kitleye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Ancak doğru seslendirme sanatçısını seçmek çok önemlidir. Dışarıda birçok sesli kitap anlatıcısı var; ancak çok nadiren, sesi doğal güzellikte gelen ve kitabınız için mükemmel olan gerçek hikaye anlatıcılarına rastlarsınız.

Peki Seslendirme Sanatçısı Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Erkek mi yoksa kadın anlatıcı mı seçmelisiniz?

Öncelikle buna karar vermelisiniz! Nasıl mı?

Kitabınız bir hikaye anlatıyorsa ve birinci şahıs olarak yazılmışsa, seçim yapmak sizin için oldukça çok kolay olacaktır. Kitabınızın ana karakteriyle aynı cinsiyetten bir anlatıcıyla gitmek en akıllıca olanıdır. Eğer ki, baş karakter yoksa ve bunun yerine birden fazla karakteriniz varsa, kitabı yazarken aklınızda hangi sesi duyduğunuzu kendinize sorun; çünkü iç güdülerinize güvenmek faydalı olacaktır.

Kurgu olmayan kitaplar için, kitabın ne hakkında olduğunu düşünmek her zaman akıllıca olacaktır. Örneğin; depresyon ve anksiyete üzerine olan kitaplar için yatıştırıcı ve sakin bir kadın sesi, otoriter bir erkek sesinden daha iyi olabilir.

Sonra, kitabınızdaki diğer karakterleri düşünün!

Ana karakteriniz kadın mı erkek mi?

Kaç yaşındalar?

Etnik kökenleri ve yaşadıkları yer aksanlarını veya lehçelerini etkiliyor mu?

Bunlar, sesli kitap anlatımınız için yapmanız gereken en önemli noktalardan bazılarıdır.

Kurgu olmayan kitaplar için bu kurallar uygulanmaz, bu nedenle özellikle kendi alanınızla ilgili kitaplar yazıyor ve alanınızda tanınmış bir yazarsanız; size benzeyen bir seslendirme sanatçısı seçmeyi düşünebilirsiniz.

Daha sonraki aşamada ise; hedef kitlenizi düşünün!

Bu kitabı kimin için yazdınız?

 Genç bir yetişkin romanı mı?

Çocuk kitabı mı?

Yöneticiler ve iş adamları için bir kişisel gelişim kitabı olabilir ya da kitabınız yaşlıları hedef alıyor da olabilir.

Örneğin; kitabınız yetişkinlere yönelik kişisel gelişimle ilgiliyse, anlatıcı son derece çok yönlü ve yetenekli değilse, çocuklara yönelik seslendirmeler yapan bir seslendirme sanatçısı tercih etmek istemeyebilirsiniz.

Önemli olan diğer ipucu ise; seslendirme sanatçısının biraz fazla hızlı okumasından ziyade biraz fazla yavaş okumasının daha iyi olduğudur. Sesli kitap anlatımının doğru hızını belirlemek oldukça önemlidir, ancak çok zor olabilir.

Bugün sesli kitap anlatım sektöründeki birçok sanatçı, yaptıkları işte en iyiler arasındadır.

Bunlardan bazıları şunlardır;

Jim Dale – Harry Potter, A Christmas Carol, Peter Pan ve daha fazlası

Julia Whelan – Gone Girl, We Fell, The Conspiracy of Us ve daha fazlası

Jeremy Irons – The Alchemist, Lolita ve daha fazlası

Sizde Voicebros.com‘dan bir çok farklı dil ve lehçeyi ana dilde profesyonelce konuşan 1000’lerce Seslendirme Sanatçılarımızın arasından kitabınıza ve karakterinize en uygun sesi seçerek projenize başlayabilirisiniz.

Aşağıda sizler için oluşturduğumuz Sesli Kitap metni örneklerini inceleyebilirsiniz…

I. ÖRNEK

– Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı.
– Anlamadım.
– Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde

yürür gibiyiz.

Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Daha gülünçleri de vardır.

Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi!

—

Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ı yayımlandığı günden bu yana edebiyatımızın en sevilen, üzerinde en çok tartışılan romanlarından biri oldu. Roman 60’lı yılların başında bizimle birlikte tüm dünyada da konuşulmaya başlanan kentli aylak ay- dın bireyi konu alıyor. Bugün artık çağdaş klasiklerimiz arasında ter alan Aylak Adam’ın dikkat çektiği entellektüel sorunlar güncelliğini koruyor.

II. ÖRNEK

Barış Bıçakçı – Sinek Isırıklarının Müellifi

Her şey çok anlamsız! Hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter. Evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır… Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.

—

Cemil’in bütün gün evde ruhsal söküklerle uğraştığını da biliyordu Nazlı. Ev, iplik parçalarıyla, kırpıklarla dolu oluyordu, iki ucu bir araya getirilememiş hatıralarla ve partal fikirlerle. Yaşamak bu küçük evde de eksik kalıyordu; elli dört metrekare içinde Cemil”in yetişemediği, tamamlayamadığı şeyler vardı. Sessizlikler vardı. Hissettiği şeyi tam o anda kimseye söyleyememiş Cemil”in kuytuya köşeye bıraktığı sessizlikler, yutkunmalar ve toz.”

—

Aşk üzerine küçük bir roman.
Toplu konutta aşk ama…
Edebiyat üzerine küçük bir roman.

Edebiyatla hayatın birbirine karıştığı ama…

Arkadaşlıklar üzerine bir roman.

Hepsi üç kişi ama…
Barış Bıçakçı’dan yeni bir kitap. Aması yok.